Gemlik Muhasebe'ye Hoşgeldiniz.. Bugün 7 Ekim 2024 Pazartesi




Ana Sayfa Ana Kategori Çalışma Hayatı Ara Dinlenmesi ve Süresi Konusundaki Tartışmalı Hususlar
Facebook'ta Paylaş



Ara Dinlenmesi ve Süresi Konusundaki Tartışmalı Hususlar

Ara Dinlenmesi ve Süresi Konusundaki Tartışmalı Hususlar

I- GİRİŞ

4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi ile bu maddeye istinaden çıkarılmış olan İş Süreleri Yönetmeliği, günlük ve haftalık iş sürelerini düzenlemişken, aynı Yasa’nın 68. maddesi de ara dinlenmeyi ve dinlenme sürelerini hüküm altına almıştır. Ara dinlenme süresi hem çalışanlar hem de çalıştıranlar için önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Anayasa’nın 50. maddesinde belirtilen çalışma şartları ve dinlenme hakkı içinde yer almaktadır. Çalışanların çalışma sürelerinin ortalama bir zamanında belli bir süre ile çalışmalarına ara vermelerine ve dinlenmelerine, ihtiyaçlarını karşılamaya imkân verilmesi önemli ve aynı zamanda da zorunludur. Ara dinlenme çalışanlara çalışma verimini artıracak, çalıştıranlara da çalışanın veriminin artması ile ihtiyaç duyduğu mamulün ortaya çıkmasında fayda sağlayacaktır.

Ara dinlenme ve süresi ile ilgili çalışma yaşamında tartışmalı konular bulunmaktadır. Gerek çalışanlarımızın, gerekse işveren vekili konumundaki uygulamacılarımızın eksik bilgi sahibi olması bu konuları daha da artırmaktadır. Öncelikle çalışanlarımızın biz denetim elemanlarına sordukları sorulardan elde ettiğimiz kanaat pek çok çalışanın İş Kanunu gereği verilmesi zorunlu olan bu ara dinlenmesini iş süresinden saydıklarıdır. Oysa ara dinlenmeleri iş süresinden sayılmamaktadır.

Makalemizde ara dinlenme ve süresi ile ilgili yasal hükümler bağlamında bilgiler verdikten sonra tartışmalı konuları Yargıtay kararları da dikkate alınarak irdelemeye çalışacağız.

II- ARA DİNLENMESİ VE SÜRESİ

Ara dinlenmesi işçinin çalışma yükümlülüğünün bulunmadığı, bu süreyi nerede ve nasıl geçireceğine serbestçe karar verebileceği bir zaman dilimidir. Çalışma süresinin düzenlenmesine ilişkin hükümler iş gücünü korumayı hedeflemiştir. Çalışma süresine ilişkin yasal düzenlemede, “Ara dinlenmeleri iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak 24 saat içinde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenir.” hükmü getirilmiştir. Ara dinlenmesi İş Kanunu’nda ayrıca düzenlenmiştir (4857/68. md.).

Anlamı; İş Yasası, günlük çalışma süresi içinde işçiye dinlenmesi ve yemek, içmek gibi ihtiyaçlarını giderebilmesi için ara dinlenmesi verilmesini öngörmüştür. Normal olarak ara dinlenmesi, çalışma süresinin ortalama bir zamanında verilir. Bu zamanın ayarlanmasında o yerin gelenekleri ve işin gereği göz önünde tutulur (4857/68-I. md.).

Süresi; ara dinlenmesi sürelerini Yasa günlük çalışma sürelerine bağlamıştır. Yasa’nın 68. maddesine göre işçilere;

● 4 saat ve daha kısa süreli işlerde 15 dakika,

● 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (7,5 saat dahil) süreli işlerde yarım saat,

● 7,5 saatten fazla süreli işlerinde bir saat

ara dinlenmesi verilir.

Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir (68/II, III. md.).

Ara dinlenmesi, bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir (68/IV. md.). Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz (68/Son md.). Bunun sonucu olarak ara dinlenmeleri için işveren işçiye ücret ödemek zorunda değildir.

İşverenler hakkında; ara dinlenmesi ile ilgili hükümlere muhalefetleri halinde 4857 sayılı İş Yasası’nın 104. maddesi gereğince, idari para cezası uygulanmaktadır.

III- ARA DİNLENMESİ VE SÜRESİ İLE İLGİLİ TARTIŞMALI KONULAR

A- TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDE VE İŞ SÖZLEŞMESİNDE ARA DİNLENMESİNİN İŞ SÜRESİNDEN SAYILACAĞINA İLİŞKİN HÜKÜM BULUNURSA NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?

Her ne kadar Yargıtay’ın aşağıda belirtilen kararında farklı bir değerlendirme ve karar olsa da kanaatimizce toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesindeki hükmün gerek sözleşmelerin tarafların ortak iradesi ile gerçekleşmesi gerekse de iş hukukunda işçi lehine yorum ilkesi göz önüne alındığında geçerlidir.

Yargıtay Kararı ise “toplu iş sözleşmesinde ara dinlenmesinin iş süresinden sayılacağına ilişkin hüküm bulunsa dahi, işçi ara dinlenmesinde çalıştırılmamışsa, bu süre fazla çalışma sayılmaz ve zamlı ücret istenmez. İşçiye sadece normal ücretin ödenmesi gerekir.”(1) yönündedir.

B- ARA DİNLENME SÜRESİNİN İŞYERİNDE VEYA İŞYERİ DIŞINDA GEÇİRİLMESİ NASIL DEĞERLENDİRİLİR?

İşçi ara dinlenmesini serbestçe kullanabilir, dinlenme süresini işyerinde veya işyeri dışında geçirebilir. Ara dinlenme süresinde işçi bir iş yapmasa bile işverenin emrinde kalıyorsa bu süre iş süresinden sayılır.

Ara dinlenmesinde çıkacak aksaklık ve noksanlıkları gözetmek ve bunlara müdahale etmek için işyerinden ayrılmayıp yemeğini orada yiyen işçinin fazla çalışma talebinin yerinde görüleceği kanaatindeyiz.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Kararı ise “yemeğin çalışma yerine getirilmesi ve getirilen yemeğin çalışma yerinde yenmiş olması, davacının ara dinlenmesinden yararlanmadığını göstermez.”(2) yönündedir. Ancak bu Karar’da vurgulanmak istenen yemeğin işyerinde yenmesinin ara dinlenme süresinin kullanılmadığı sonucunun çıkarılamayacağına ilişkindir. Ara dinlenme süresinde işçi bir iş yapmasa bile işverenin emrinde kalmaya devam ediyorsa bu sürenin iş süresinden sayılıp sayılmayacağı Karar’da değerlendirilmemiştir.

C- ÇALIŞMA SAATLERİ İÇİNDE İŞÇİNİN HİÇ ARA DİNLENMESİ YAPMADIĞI KABUL EDİLEBİLİR Mİ?

Bu konuda, Yargıtay’ın aşağıda belirtilen üç kararının önemli ve yerinde olduğunu düşünüyoruz.

“Üç vardiya sistemi ile yarım saatlik ara dinlenme verilmeden günde 8 saat devamlı çalışıldığı iddiasına karşı, bu süre içinde bir kimsenin yemek yeme ve diğer tabi ihtiyaçları için yarım saatlik süreyi kullanmış olacağının kabulü hayatın normal akışı icabıdır.”(3)

“Toplu sözleşmesinde dinlenme sırasında işçilerin işyerlerini terk edemeyecekleri yolundaki kayıt ara dinlenmesi kavramının anlam ve amaçlarını sınırlayıcı ve bu hakkın özünü zedeleyici bir kayıt olarak düşünülemez. Olsa olsa kısa süre içerisinde dinlenmeden sonra işe zamanında devamını sağlamaya yönelik bir tedbir olarak düşünmek gerekir. Bu nedenle, bu süre iş süresinden sayılıp fazla çalışma şeklinde değerlendirilemez.”(4)

“Normal çalışma saatlerinde çalışan bir işçinin ara dinlenmesi yapmaması hayatın olağan akışına ve gerçeğe uymaz. Yemek, çay içmek ve diğer tabi ihtiyaçlar için bir zamanın kullanılması zorunludur. Görülen işin itfaiye işi olması ve ara dinlenmesinin işyerinde geçirilmesi bunun kullanılmadığı anlamına gelmez.”(5)

D- GÜNLÜK ÇALIŞMA SÜRESİ 7,5 SAATİN VE HAFTALIK TOPLAM ÇALIŞMA SÜRESİNİN 45 SAATİN ÜZERİNDE OLAN ÇALIŞMALARDA (FAZLA ÇALIŞMALARDA) ARA DİNLENME SÜRESİ NE KADAR OLMALIDIR?

Çalışma hayatımızda pek çok işyerimizde günlük çalışma süreleri 7,5 saatin üzerine çıkmaktadır. İşveren veya vekilleri, uygulayıcıları yasa metininden işçiye ne kadar çalışırsa çalışsın verilebilecek ara dinlenmesinin bir saat olabileceği yorumunu çıkartmaktadırlar. Yasa metninde de işçinin günlük çalışma süresinin 7,5 saati aşması koşulunda verilecek ara dinlenmesi süresinin bir saat olacağı şeklindedir.

Bu konuda yasal düzenleme tereddütlere neden olduğundan konuya içtihatlara bakarak çözüm aramamız yerinde olacaktır. Yargıtay Kararı’nın bu konuda önemli olduğunu düşünüyoruz.

“Uygulamada 7,5 saatlik çalışma süresini çok fazla aşan çalışma sürelerine de rastlanıldığından, özellikle 10 saati aşan çalışmalar bakımından ara dinlenmesinin en az 1,5 saat olarak belirlenmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Günlük 14 saatlik fiili çalışma süresi belirleyen uygulamalarda ise ara dinlenme süresi en az 2 saat olmalıdır.”(6)

Görülebileceği gibi Yasa’da her ne kadar öngörülmemiş olsa da Yüksek Mahkeme sürekli yaşanan husumetlerden dolayı konuya iş yaşamının gerçeklerini göz önüne alarak yaklaşmış ve uzun süren işlerde verilecek ara dinlenmelerin bir saatten fazla olması gerektiği sonucuna ulaşmıştır.

E- TARTIŞILAN DİĞER BİR KONU DA İŞÇİ ARA DİNLENMESİNİ KULLANMAYIP ÇALIŞIRSA NE OLACAĞIDIR?

Çalışma yaşamında işçilerimizin bir kısmının ara dinlenmesi esnasında çalıştığı ve dinlenmediği görülmektedir. Böyle bir durum nasıl değerlendirilecektir.

İşçi ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi halinde bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz. Esas olan işçinin ara dinlenmesi sırasında çalışmamasıdır. Ayrıca çalışmaya da zorlanamaz. Ancak kendi kabulü ile çalışırsa bu durumda ara dinlenmesi yapmamış sayılacak ve kendisine ücret ödenmesi gerekecektir. Burada karşımıza bir soru daha çıkmaktadır. Bu durumda ödenecek ücret fazla mesai olarak mı değerlendirilecektir. Kanaatimizce ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşması durumunda ise fazla çalışma ücreti olarak değerlendirilmesi ve ödenmesi gerekecektir.

Dolayısıyla, işçi ara dinlenmesi sırasında çalışırsa bu fazla mesai olarak kabul edilmeyecek, ancak çalışılan süre haftalık iş süresi olan 45 saati aşarsa fazla mesai olarak değerlendirilecektir.

 

F- ANTRAK ÇALIŞMA UYGULAMASI ÇALIŞMA VE ARA DİNLENME SÜRESİ AÇISINDAN NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?

 

4857 sayılı İş Yasası’nın 63. maddesi “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine günde on bir saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir.” hükmüyle çalışmanın belirli bir bütünlük içinde ve sosyal hayatın akışını etkilemeyecek şekilde olmasını amaçlamıştır. Aynı Yasa’nın ara dinlenme süresini düzenleyen 68. maddesinde ara dinlenme süresinin çalışma süreleri yönünden “en az” süresini belirlemiş, günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle ara dinlenme süresinin uygulanmasını hüküm altına almıştır.

4857 sayılı İş Yasası’nın 63. maddesine istinaden çıkarılan Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 3. maddesinin “çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir. İş Kanunu’nun 66. maddesinin 1. fıkrasında yazılı süreler de iş süresinden sayılır. Aynı Kanun’un 68. maddesi uyarınca verilen ara dinlenmeleri ise, çalışma süresinden sayılmaz. Ara dinlenmeleri, iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak 24 saat içinde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 69. maddesinin son fıkrası hükmü saklıdır.” hükmünce işin niteliği göz önünde tutularak işyerindeki çalışmanın 24 saat içinde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenmesi gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 69. maddesinin son fıkrasındaki “postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az 11 saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz.” hükmü bağlamında gece ve gündüz vardiya değişiminde işçi 11 saat dinlendirilmeden vardiyası değiştirilemeyecektir.

Bu yasal hükümler bağlamında, otel, restaurant, lokanta, kafeterya gibi işyerlerinde yoğun şekilde uygulan “antrak” çalışma ve dinlenme usulünde, iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak işçinin işe başlama ve bitiş saati arasındaki sürenin ara dinlenme süresi de dahil 12 saati geçmeyecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

IV- SONUÇ

4857 sayılı İş Yasası’nın 68. maddesi ara dinlenmeyi ve ara dinlenme sürelerini düzenlemiştir. Ara dinlenme süresi hem çalışanlar hem de çalıştıranlar için önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Anayasa’nın 50. maddesinde belirtilen çalışma şartları ve dinlenme hakkı içinde de yer almaktadır. Çalışanların çalışma sürelerinin ortalama bir zamanında belli bir süre ile çalışmalarına ara vermelerine ve dinlenmelerine, ihtiyaçlarını karşılamalarına imkân verilmesi önemli ve aynı zamanda da zorunludur.

İş Yasamızda ara dinlenme süreleri işyerindeki günlük çalışma sürelerine göre belirlenmiştir.

Makalemizde çalışma yaşamımızda ara dinlenmesi ile ilgili tartışmalı olan konulara dikkat çekmek istedik. İşverenlerimizin, vekillerinin ve uygulayıcıların makalemizdeki tespit ve değerlendirmelerden yararlanmaları yerinde olacaktır.

Ara dinlenme süresi ile çalışanlar çalışma gününün ortalama bir zamanında yorgunlukları üzerlerinden atmaktalar, ihtiyaçlarını gidermekteler ve kalan çalışma süresine daha dinç, sağlıklı girerek işine ve işyerine daha özen göstermektedirler. Bu durum işyerlerini olumlu olarak etkileyecek, işçilerin verimliliğini de arttıracaktır. Bu bağlamda gerek istenilen olumlu sonuçların alınması gerekse de idari para cezası yaptırımları ile karşı karşıya kalınmaması için İş Yasası’nın 68. maddesi hükümleri dikkate alınarak asgari ara dinlenme sürelerinin işçilere verilmesi yerinde olacaktır.

Erol GÜNER*

Yaklaşım

*            İş Başmüfettişi, İş Teftiş Kurulu Ankara Grup Başkanı

(1)         Yrg. 9. HD.’nin, 31.01.1991 tarih ve E. 1991/747, K. 1991/794 sayılı Kararı.

(2)         Yrg. HGK’nın, 27.02.1976 tarih ve E. 1976/9-881, K. 1976/692 sayılı Kararı.

(3)         Yrg. 9. HD.’nin, 27.10.1989 tarih ve E. 8877, K. 8634 sayılı Kararı.

(4)         Yrg. 9. HD.’nın, 06.06.1986 tarih ve E. 1986/4931, K. 1986/5981 sayılı Kararı.

(5)         Yrg. 9. HD.’nin, 17.10.991 tarih ve E. 1991/13727, K. 1991/13128 sayılı Kararı.

(6)         Yrg. 9. HD.’nin, 28.10.2009 tarih ve E. 2008/11139, K. 2009/29544 sayılı Kararı.